-
1 завязывать
bağlamak,düğümlemek; kurmak (dostluk)* * *несов.; сов. - завяза́ть1) bağlamak; düğümlemek ( узлом)завя́зывать га́лстук — kravatı bağlamak
завя́зывать глаза́ кому-л. — birinin gözlerini bağlamak
2) başlamak; kurmakзавяза́ть дру́жбу с кем-л. — dostluk kurmak
завя́зывать перепи́ску с кем-л. — yazışmaya başlamak
-
2 товарищеский
arkadaşça,arkadaşlık(sıfat)* * *1) arkadaşlık °, arkadaşça; yoldaşçaтова́рищеское сотру́дничество бра́тских па́ртий — kardeş partilerin yoldaşça işbirliği
това́рищеская кри́тика — yoldaşça eleştiri(ler)
с това́рищеским приве́том, Ивано́в — yoldaşça selamlar, İvanov
установи́ть това́рищеские отноше́ния — arkadaşlık ilişkileri kurmak
това́рищеский посту́пок — arkadaşlık
ра́зве он по-това́рищески поступи́л? — onun bu yaptığı arkadaşlık mı?
2) спорт. dostluk °, temsiliтова́рищеский матч — dostluk maçı
това́рищеская встре́ча по во́дному по́ло — temsili sutopu karşılaşması
См. также в других словарях:
dostluk kurmak — yakınlık, ahbaplık kurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dostluk — is., ğu 1) Dost olma durumu 2) Dostça davranış Kayınpederinden gördüğü dostluğa karşı kendisine bir yazlık takım ısmarladı. R. H. Karay Birleşik Sözler zendostluk Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dostluk başka, alışveriş başka dostluk etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurmak — i, ar 1) Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk. F. R. Atay 2) Hazırlamak Kurduğu sofraya, yaptığı salataya git de bak. R. H. Karay 3) Yaylı, zemberekli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dostluk etmek — yakınlık kurmak, dost gibi candan davranmak Lokanta müşterisi hanımlardan kendi kendine tanıştığı, konuştuğu, dostluk ettiği hanımlar var! M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahbap olmak — arkadaş olmak, dostluk kurmak, yakınlık kurmak Dünden beri bir Avusturyalı doktor ile ahbap oldum. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkadaş olmak — bir kimseyle dostluk kurmak, içten olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ülfet etmek — 1. dostluk kurmak. 2. kaynaşmak, alışmak. 3. görüşmek, konuşmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MÜVALEFE — Birbiriyle üns tutmak, dostluk kurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜVANESE — Üns tutmak, dostluk kurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tesis etmek — kurmak, ortaya çıkarmak, oluşturmak Ayşe derhâl dostluk tesis eden bir İstanbul kızıydı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ünsiyet peyda etmek — dostluk, arkadaşlık kurmak, samimi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük